ALis ve Beyaz tavşan Mitolojisi
Bu yüzden Çin astrolojisine göre Tavşan Yılı hep iyi, barış dolu bir yıl sayılıyor.
efsaneye göre Selene Pandoradan son çıkan şeyi yani umudu korumakla görevliydi. Kendisine yardımcı olarak dünyadan kızlar seçerdi.
Kaynak: http://www.estanbul.com/
Solar enerji yani Güneş’in yaydığı eril enerji, yaşam enerjisidir, şifalandırır, yaşam verir, bilinci güçlendirir, Lunar enerji yani Ayın yaydığı dişil enerji ise oldukça mistiktir, sezgileri arttırır, eskilerin tabiriyle sihirlidir ve büyü enerjisini arttırır (düşüncelerle daha kolay evreni etkileme), bilinçaltını besler veya açığa çıkarır. Solar enerjiyi bilincin üst katmanı dersek, Lunar enerji bilinçaltıyla alakalıdır.
Bu yüzden esasında ayın sırları aynı zamanda bilinçaltımızın sırları demektir. Ay’da bahsettiğimiz karanlık, kötü manasında değil, gizli, keşfedilmeyi bekleyen, bilinmeyen manasındadır ve bilinçaltı tam olarak böyledir. İşte Ay’ın tesirleri aynı zamanda bilinçaltımızda olan yani karanlık tarafımızda ki sırları, hazineleri de keşfetmektir. Unutmayın, hazineler her daim toprağı altında, karanlıkta gizlidirler! Ama bu cesaret ister, çünkü bu aynı zamanda kabul etmek istemediğimiz, geçmişe attığımız kusurlu yanlarımızı da kabul etmek ve keşfetmek demektir. Bu gizemli karanlık yani bilinçaltımızın derinlikleri, bizim gizli hazinelerimizi ve özel yetilerimizi sakladığı gibi, korkunç yaratıklarımızı ve canavarsı yönlerimizi de saklar yani derin acı ve travmalarımızı, derin cinsel dürtülerimizi, fantezi dünyalarımızı, geçmişe ait bastırdığımız hisleri… İşte bu yüzden gece ehli olmak zordur yani karanlığın derinliklerine inmek cesaret ister. Kadim Ay’ın sırrı bize bunu anlatır ama bunu anlatırken Ay Anne bize elinde ki meşaleyle yani ayın ışığıyla, karanlığın ışığıyla yol gösterir.
sihrin ve bilgeliğin temsili… Kadim zamanlardan beri, Ay’ın sırrı hep aktarıla gelmiştir ağızdan ağza ve gönülden gönüle. Ay’ın sırrına vakıf olmak, en gizli iç potansiyele kulak vermek demektir, Ay’ı duymak demek geçmişin ve geleceğin döngüsünden çıkıp, gecenin en karanlığında ki bilgelik ışığını taşımak ve hatta bu ışık haline gelmek demektir. Ayla uyumlu olmak, insanın kendi doğasının en gizemli noktalarını açığa çıkarıp, onları tanımak ve bilmek, bunların ötesinde en gizemli sırlarını öğrenmek demektir.
İşte bu yüzden Ayın sırrı çok derindir, işte bu yüzden binlerce yıldır kadim gelenekler Ay Anne’nin sırlarını duymayı öğrenmeyi nasihat ederler. Ama her yiğidin harcı değildir gece ehli olmak ve ayın kadim sırrına karışma ve korkmadan karanlığın içine dalmak. Ancak ruhu daha ötesini merak eden cesur insanlar bu yola girmeye cesaret eder ve bu cesaretin ödülü ise kadim sırları öğrenmektir. Peki siz Mater Luna’nın rehberliğinde kadim karanlığın dehlizlerinde kendinizin en derin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız?
İşte bu yüzden Ayın sırrı çok derindir, işte bu yüzden binlerce yıldır kadim gelenekler Ay Anne’nin sırlarını duymayı öğrenmeyi nasihat ederler. Ama her yiğidin harcı değildir gece ehli olmak ve ayın kadim sırrına karışma ve korkmadan karanlığın içine dalmak. Ancak ruhu daha ötesini merak eden cesur insanlar bu yola girmeye cesaret eder ve bu cesaretin ödülü ise kadim sırları öğrenmektir. Peki siz Mater Luna’nın rehberliğinde kadim karanlığın dehlizlerinde kendinizin en derin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız?
Ay’ın sırlarının derinliklerine ineceğiz. Ay, eskilerin tabiri ile “ay anne” veya “ay tanrıçası”, yaydığı sihirli ışığıyla ruhları besler ve kişiye aynalık eder.
Hepimiz yin ve yang enerjileri olduğunu biliriz, yang eril enerjiyi, yin ise dişil enerjiyi temsil eder. Yang yani eril enerji beyazla temsil edilir çünkü beyaz yansıtıcıdır,
Şems-i Tebrizi’nin, Makalat’ında şöyle geçer; “Bu Mevlana Ay’dır; benim varlığımın güneşine gözler erişemez. Ancak Ay’a erişebilir. Işığının ve aydınlığının son derece parlaklığından dolayı gözler Güneş’e bakamaz. O Ay Güneşe erişemez ama Güneş Ay’a yetişebilir.”Şems-i Tebrizi’nin, Makalat’ında şöyle geçer; “Bu Mevlana Ay’dır; benim varlığımın güneşine gözler erişemez. Ancak Ay’a erişebilir. Işığının ve aydınlığının son derece parlaklığından dolayı gözler Güneş’e bakamaz. O Ay Güneşe erişemez ama Güneş Ay’a yetişebilir.”
Şems-i Tebrizi’nin, Makalat’ında şöyle geçer; “Bu Mevlana Ay’dır; benim varlığımın güneşine gözler erişemez. Ancak Ay’a erişebilir. Işığının ve aydınlığının son derece parlaklığından dolayı gözler Güneş’e bakamaz. O Ay Güneşe erişemez ama Güneş Ay’a yetişebilir.”
Yorum Gönder