GuidePedia

0

MUHYİDDİN ARABİ HAZRETLERİNİN(KS)MEHDİ(AS)HAKKINDA GÖRÜŞLERİ


Muhyiddin Arabi
Derin bir imana ve yüksek maneviyata sahip olan Muhyiddin Arabi, Allah’ın kendisine büyük kabiliyetler bahşettiği büyük bir İslam alimidir. Hayatı hakkında kaleme alınan eserlerden ve kendisinin Müslümanlar tarafından faydalanılan günümüze dek ulaşan pek çok eserinden, onun İslam dünyası için ifade ettiği yüksek değer anlaşılabilir. Ünlü hadis alimi İbn Hacerel-Askalani, İbn Arabi hakkında “Kur’an ve Sünnet hakkında yüksek bir bilgiye sahipti. Ayrıca diğer disiplinlere de katıldı. Birçok âlimden hadis öğrendi.” (Ahmed b. Ali b. Hacer el-Askalanı Lisanu’l-Mizan, 5/315, Haydarabad, 1331/1912; Ebu’l-Felah İbnu’1-İmad Şezeratu’z-Zeheb Şahbari men Zeheb, 5/190; (1-8 ciltler) Beyrut 1979.) diyerek onun sahip olduğu ilme dikkat çekmiştir.
Muhyiddin Arabi’nin eserlerini okuyan bir kişi, bu mübarek zatın ilminin derinliğini, üslubundaki hikmeti, samimiyetini ve ufkunun genişliğini kolaylıkla fark edebilir. İslam tarihinin en büyük alimlerinden biri olan Muhyiddin Arabi, daima dünya sevgisinden ve maddi gösterişten uzak durmuş ve her zaman Allah’ın rızasını üstün tutan, mütevazı bir yaşamı tercih etmiştir.
İslam edebiyatında “kamil” veya “mükemmel insan” tabiri Hicri 7. yüzyıla kadar hiç kimse için kullanılmamış olup, bu sıfat ilk kez Muhyiddin Arabi için kullanılmıştır.
Muhyiddin Arabi’nin Ahir Zamana Bakışı
Muhyiddin Arabi eserlerinde, ahir zaman ve Hz. Mehdi ile ilgili olarak, Peygamberimiz (sav)’in hadisleri ışığında tüm Müslümanlara yönelik müjdeler vermiştir:
“Bilin ki, Hz. Mehdi mutlaka çıkacaktır. Ancak yeryüzü zulüm ve işkence ile dolmadıkça; çıkmayacaktır. İşte o da böyle bir zamanda çıkacak, dünyayı doğruluk ve adalet ile dolduracaktır. Hatta dünyada tek bir gün kalsa, Allah o günü uzatacak, ta ki o halife gelsin. Bu, mutlaka Allah’ın Resulü’nün soyundan olacak, Hz. Fatıma evladından gelecektir.
Malı eşit surette dağıtacak, vatandaşları arasında adalet ile muamelede bulunacaktır. Adam kendisine gelip “Ey Mehdi” bana ver, diyecek. Önünde de mal bulunacak. Hz. Mehdi hemen önündeki maldan onun eteğine dolduracak, taşıyabildiği kadarını alıp götürecektir.
Hz. Mehdi, dinin fetret (karışıklık, bozulma) geçirdiği bir dönemde ortaya çıkacak… Adam cahil, korkak ve pinti olarak akşamlayacak; fakat alim, cesur ve cömert olarak sabahlayacaktır. Huzur ve mutluluk onunla yürüyecek. Kendisi beş, ya yedi veya dokuz yıl yaşayacaktır. Resulullah (sav)’ın izinden yürüyecektir. Onun adına hiçbir melik hata etmez. Görmediği şekilde onu doğrultur. Her görevi üzerine alır ve zayıfa, düşküne yardım eder. Musibete uğrayanlara yardımcı olur. Dediğini yapar, yaptığını da söyler, şahid olacağı şeyi de bilir.
Dini ayakta dimdik durduracak, eski hüviyetine kavuşturacaktır. İslam’a yeniden ruh üfleyecek,zelil hale geldikten sonra onunla İslam’ı eski güçlü haline sokacaktır. 

Din, böylece onun vasıtasıyla eski hüviyetini kazanacaktır.

Onun döneminde din tamamen rey’den arınmış olarak eski 

hüviyetini kazanacaktır. Bil ki, Mehdi çıktığı zaman bütün 


Müslüman havassı (alimleri) ve avamı (halkı) sevineceklerdir. 


Mehdi’nin İlahi olan yani manen desteklenen adamları 


olacaktır. Onun davetini ayakta tutacaklar ve ona yardım edip


 kendisini zafere kavuşturacaklardır. Ülkeye ait bütün ağır 


yükleri bunlar yüklenecekler. Allah’ın Mehdi’ye verdiği 


görevden ötürü ona destek olacaklardır. Daha sonra Hz. İsa


 Dımaşk’ın doğusundaki Beyaz minareye inecektir. İmam 


yerinden geriye çekilecek, Hz. İsa öne geçecek ve insanlara 


namazı kıldıracaktır. İnsanlar arasında Resulullah (sav)’ın 


sünnetiyle emredecek, haçı kıracak (haça tapınmayı 


kaldıracak), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram 


olduğunu bildirecek)tir. Allah Mehdi’nin ruhunu tertemiz 


olarak kabzedecektir.


Mehdi, vakti gelinceye dek gizlenecektir. Vaad olunan vakti 

gelince de ortaya çıkacaktır. Onun şehidleri, şehidlerin en 


hayırlısı, güvendiği kimseleri yani vezirleriyse emin olanların 


en güvenceli olanlarıdır.


Allah, bir grup kimseyi ona vezir tayin etmiştir. Allah bu 

kimseleri gizlemiştir. Ben keşif (ilham) ve 


şühud (şahitlik) yoluyla bu hakikatlara muttali oldum. Ayrıca,


 Allah’ın kulları için öngördüğü şeylere de vakıf oldum. Bunlar


 öncü olan bazı ashab gibi önde hareket edeceklerdir. Tıpkı 


önde gelen sahabenin Allah’a verdikleri sözü yerine getirdikleri


 gibi, bunlar da aynen o sözlerini doğrulayıcı olacaklardır.


Bu kimseler aynı zamanda Arap da olmayıp Acem yani yabancı

 olacaklardır. Onların cinslerinden olmayan bir koruyucuları 


olacaktır. Bu, Allah’a hiçbir vakit karşı da gelmiş değildir. 


Kendisi en saf ve samimi vezirlerinden olacaktır.


İşler ve hadiseler henüz meydana gelmeden, Mehdi, Allah

 tarafından buna muttalidir (haberi vardır). Zira önceden 


olacak olanlara hazır olması gerekiyor.


Mehdi, din bakımından rey ve kıyasa başvurmaktan 

masumdur. Ona böyle davranması haramdır. Zira Allah’ın 


dini konusunda hüküm vermede Nebi yani Peygamber olan 


birinin kıyas yapması doğru değildir. Şayet kıyas yapmasına 


izin verilseydi, Allah onu Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in


 diliyle bildirirdi. Ayrıca Hz. Peygamber (sav) imamlardan


 hiçbirisi için benim izimde yürüyecekler hata etmeyecekler 


dememiştir. Bu ifadeyi sadece Mehdi için söylemiştir. Onun 


masumluğunu, halifeliğini ve vereceği hükümleri konusunda


 masumiyetini bildirmiştir. (“Futuhat-El Mekkiye”, 366. bab, c.


 3, s. 327- 328)”


“… Mehdi, dini Peygamber (sav)’in zamanında olduğu gibi 

aynen uygulayacak, yeryüzünde mezhepleri kaldıracak, halis 


hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak.” (Muhyiddin

 Arabi, Fütühat-ül Mekkiye”, Muhammed B. Resul El Hüseyin

 El Berzenci, Kıyamet Alametleri, sf. 186-187)



Yorum Gönder

 
Top